31 Ekim 2017 Salı

BAY PİLOTUN KALBİ





Suri Hati Mr. Pilot

16 bölümlü bir Malezya dizisi. Sevimli ve sürükleyici bir romantik dram. Yumuşak, hafif ama çekici.

Dizinin çevirisi de eğlenceli. Çevirmen araya girip parantez içinde tepki gösteriyor. Kızıyor, destekliyor, yorum yapıyor. Doğru değil yaptığı ama şirin de.

Başı kapalı ve açık kızlar bir arada mutlulukla yaşıyor. Bazen kendi dillerinde bazen İngilizce konuşuyorlar. Dizi temiz, düzgün. Abartı yok.

Odak noktası bir kız ve bir oğlan. Kız, evlenme aşamasında iken vazgeçiyor ve evinden, ailesinden uzaklaşıyor iki yıl. Dönünce bir pilotla tanışıyor. İkisi arasında inişli çıkışlı bir ilişki oluyor. Bu ilişki çeşitli boyutlarda uzun yıllar sürüyor.

İkisinin de eski arkadaşları bu ikiliyi ayırmak istiyor, birçok oyun oynuyorlar. Kıskançlık, güvensizlik nedeniyle devamlı araları açılıyor.

Birbirine benzer diziler izlemekten sıkılanlar için. Bu diziye benzer konuda fazla dizi yok. 

22 Ekim 2017 Pazar

15 YEARS OF WAITING FOR MIGRATORY BIRDS





Aşk, arkadaşlık üzerine sevimli bir Çin dizisi. Şimdilik bir sezonu bitti.

Temelde dört arkadaş. İki kız iki erkek, çocukluklarından beri arkadaşlar. Kızlar da oğlanlar da iyi çocuklar.

Ağırlık kızlardan Li Li’de. Lili, biraz umursamaz olan oğlan Pei Shang Xuan’a aşık ve bu aşkı yıllarca devam ediyor. Kore isimlerini anlamak, ezberlemek zorken Çin, Japon, Tayvan dizilerinde de isimleri anlamak ve akılda tutmak zor oluyor.

Dizi genelde eğlenceli ve komik ilerliyor. Sevimli arkadaşlıklar ve romantizm. Li Li, göçmen kuşları izlemeyi seviyor. Dizinin en hoş yanı bu. Ancak, sonra hüzün de başlıyor. Ve dizi soru işaretleriyle bitiyor. İzleyenler kendi sonunu yazıyor. Mutlu sonu düşlemek daha iyi geliyor.

Li Li, uzun yıllar, yaklaşık 15 yıl boyunca oğlana aşkını söylemiyor. Oğlanın kendisine gelmesini bekliyor. Bu nedenle, öncelikle onu seviyoruz dizide. Aşık olsa da onunla arkadaş da olabiliyor.

Romantik dramları sevenler için ideal dizi. Gülmek ve ağlamak isteyenler için. 

13 Eylül 2017 Çarşamba

SON KIZÇE GÜNESÜRGÜN





Günesürgün çıkalı yaklaşık altı ay oldu. Kitabı okuyan birçok arkadaşım instagramda kitaplı fotolarını paylaştılar. Teşekkür ederim onlara.

Günesürgün’ü, günü yani, güneşe doğru olan bu kitabı, geçen yıl, Nisan ile Kasım arasında yazmıştım. Günlük şeklinde, anı parçaları, anlatılar şeklinde.

Bu kitap da diğerleri gibi, bir lotus çiçeği, bal çiçeği. Pembe lotus çiçeği olarak aydınlanmayı temsil ediyor benim için. Günlü, güneşli olduğu için.

Bu kitapta, gündelik yaşamdan anı parçalarını günlük şeklinde yazıp, çevredeki, mahalledeki insanları, komşuları, bakkalı, ayrıca İstanbul, Ankara, İzmir’den akraba, arkadaşları yazmıştım. Aile büyüklerim de vardı. Dedeler ve daha eskileri.

Bloglarında yazan arkadaşlarım da oldu bu kitabı okuyup da. Bunlardan saptayabildiklerim:

ÖCEANNE ÖZLEM B.


HALİL GÖNÜL


ACEMİ DEMİRCİ


12 Mayıs 2017 Cuma

GÜNEŞE SÜRGÜN




Günesürgün, kendisi bir pembe lotus çiçeği, kısa adıyla Gün, aydınlanmanın temsilcisi. Güneşe doğru yön gösteriyor. Kitabın şarkısı ise Deniz Tekin'den Güneşe Doğru. Güneşe Doğru Günesürgün yolcuları.

Günesürgün, en kişisel kitabım. Diğerlerinde olduğu gibi öykü, deneme, şiir yok. Günce, anı parçaları şeklinde. Biyografi, otobiyografi gibi biraz da. Anlatı veya. Yazıların bir kısmı gündelik yaşantımdan, günlerimi, çevremi, mahalleyi, apartmanı, anlatıyor. Alışveriş yaptığım market bile var. Kişisel ama sadece biraz süsledim anıları, okunması daha keyifli hale getirdim. Ayrıca, aile, akraba, çocukluk arkadaşlarım, okul arkadaşlarım da var, semtteki insanlar da.

Günesürgünü ilk okuyan arkadaşlarım yazmışlardı bloglarında. Kitabın eski kapaklı hali piyasaya çıkmaya gecikince, bahar için yani Mayıs ayı için baharlık yeni kapakla çıktı piyasaya. İlk okuyan arkadaşlarım eski kapakla okumuştu. Daha sonra başka arkadaşlarım da alıp okudu, face'de, instada, twitırda fotolarını koydular kitabın.

Kitaplarımı soran arkadaşlarım var. Net dışında kitapçılarda kolay bulunmuyor, dağıtım sıkıntısı oluyor. Ancak, Ankara'da Çayyolu Mesa Plaza Dorlion Kitabevinde, Eskişehir'de İnsancıl Kitap ve Sahaf'ta, İzmir'de Bornova Serüven Kitabevinde bulunabiliyormuş kitaplarım.

Bu arada, kitabın içine ayraçlar halen yerleştirilmemiş. Yerleştirilince haber vereceğim.

EREN (Okuma Günlüğüm)


TURGAY AKSOY


ÖZLEM BERBEROĞLU


(Foto: Jysra Reçani)

21 Nisan 2017 Cuma

ANNE MUHALLEBİSİ




1 litre süt
3.5 yemek kaşığı buğday nişastası
1-1.5 su bardağı şeker
1 yumurta sarısı
1 paket vanilin
1 yemek kaşığı tereyağı

Bir litre sütü ısıtıyoruz. Bu sütten bir çay bardağı sütü alıp ayırıyoruz ve içinde nişastayı eritiyoruz bir kapta.

Sütü şekerle kaynatıyoruz. Yağı ilave ediyoruz.

Yumurta sarısını da yine sütten bir çay bardağı alıp sütün içinde çırpıyoruz bir kapta.

Sonra nişastayı ve yumurta sarısını sütün içine ilave ediyoruz.

En son vanilini ekliyoruz.

Kısık ateşte kaynatıyoruz, pişiriyoruz, kıvama gelene dek, göz göz olana dek, sürekli karıştırıyoruz.

Bu malzemeden yaklaşık altı kase çıkıyor.



31 Mart 2017 Cuma

MAVİ FRAM




Kitaplarım kızçelerim ya işte hepsinin bir ismi var. Sade ve Derin, o Sade, Derin Mavi, o Mavi, Frambuazlı Hayat, o Fram, Yani ise yine Yani, Günsürgünü de Gün işte.

Sade, Mavi, Fram, Yani, Gün. Beşi bir yerde. Son kızçeyi ben de henüz görmedim. Ayraçlar konulabilirse kitapların, ben de görebileceğim. Günesürgünü, şimdilik bildiğim dört arkadaşım alıp okudular, Okuma Günlüğüm Eren, Turgay Aksoy, Öceanne Özlem, Minik Mini.

Sade ve Derin ile ile ilgili hoş bir anım var. 2014 İlkbaharında, kitap çıktıktan bir süre sonra, İstiklal'de en sevdiğim Mephisto kitabevinde kitap bakınıyordum. Benim Sade de üst kattaki raflardaydı. Ben de üst katta bakınırken, iki liseli kız orda bilgisayar başındaki sakallı oğlana sordular. Sizde Deeptone var mı diye? Oğlan da o ne müzik grubu mu dedi. Belki Deep Purple ile karıştırdı kitabevi çalışanı.

Derin Mavi, şiir ve öykülerle dolu bir kitap oldu. Sonra Yani'de bir şiir yazdım, Günesürgün'de ise dört şiir var. Belki de içinde çok şiir olduğu için birçok blog arkadaşımın en sevdiği kitap oldu Mavi. Fram ise beş kitabımın arasında şimdilik en dolu olanı. Fram'da ayrıca Düşünceler adlı bir bölüm koydum. Genelde yazmadığım bir tür bu.

Bu arada, Derin Mavi, bir edebiyat dergisinde çıktı, kitap tanıtımı olarak, Ayraç adlı edebiyat dergisinde yer aldı, bir yazıyla tanıtıldı. Bir de, televizyonda sabah programında çıktı.

Son zamanlarda Mavi ve Fram'ı okuyan arkadaşlarım ise; sevgili Deli Kızın Bohçası Derya iki kitabımı video ile anlattı, sevgili psikolog danışmanımız Yurdagül, Derin Mavi'yi okudu yazdı, sevgili Hikaye Kalpli Kadın da Derin Mavi'yi okudu, sevgili Bahar Tanrıçası Persephone de Frambuazlı Hayatı.


DELİ KIZIN BOHÇASI (Derin Mavi/Frambuazlı Hayat)


DAHA MUTLU YAŞAM (Derin Mavi)


HİKAYE KALPLİ KADIN (Derin Mavi)


PERSEPHONE (Frambuazlı Hayat)


(devam edecek)

24 Mart 2017 Cuma

YANİ SADE




Sade ve Derin, ilk kitabım, Ocak 2014'te çıktı. Yani ise Şubat 2016'da çıktı. Yeni kitabım Günesürgün ise bugünlerde yayınlandı. Ayraçlar yerleştirilmediği için biraz uzadı piyasaya çıkması.

Sade ve Derin, farklı konulardaki düşüncelerimi ve hayattan bana yansıyanları içeriyordu. Yani ise üç kızın yaşamını anlatıyor. Sade ve Derin daha ciddi, Yani ise daha eğlenceli.

Kitaplarımı blog arkadaşlarım için, onları mutlu etmek için yazıyorum, yayınlıyorum. Okuyanlar da blog arkadaşlarım zaten. Kitap yazmak para getiren bir eylem değil. Mutluluk için yapıyorum. İlk kitabımı sanıyorum 100-150 arkadaşım okumuş olmalı. İkinciyi de 100 kişi tahmin ediyorum. Üçüncü de ve dördüncü de 100 kişi civarında olmalı. Yayınevlerinden kaç tane satıldığını öğrenmek çok güç. Şimdiye dek kitaplarımdan para kazanmış da değilim. Kitap yazmak isteyenler bunu keyif için yapmalı.

Bazı arkadaşlarımız tüm kitaplarımı çıktığı anda okuyorlar. Bazıları da zaman içinde okuyor. Zaten kitaplarımı blog dışında bilen de yok. Bloglarda duydukça alıp okuyor arkadaşlarım. Zaten, kitaplarımı bir kişi bile okusa ve mutlu olsa bana yetiyor.

Son aylarda kitaplarımı okuyup bloglarında yazan bazı arkadaşlarımın yazıları ise şöyle. Örneğin, Sade ve Derin'i okuyup yazan sevgili Derya ve sevgili Hikaye Kalpli Kadın. Yani'yi okuyanlardan Şenay Benderli, blogunu değiştirdi ve yazısı şimdilik blogunda yok. Yine sevgili Derya okudu Yani'yi. Ve yine Hikaye Kalpli Kadın okudu.

Bir de, sevgili Acemi Demirci arkadaşım da yazılarım, kitaplarım ve benimle ilgili güzel bir yazı yazdı. Linkleri ise aşağıda.

DELİ KIZIN BOHÇASI (Sade)


HİKAYE KALPLİ KADIN (Sade)


DELİ KIZIN BOHÇASI (Yani)


HİKAYE KALPLİ KADIN (Yani)


ACEMİ DEMİRCİ (Genel)


(devam edecek)

27 Şubat 2017 Pazartesi

GÜNESÜRGÜN






Heeey yeni kitabısım çıktıııı yaaaa. Holeeey heyoooo cıstak cıstak bıp tıs bıp tıs şinanay şinanay.

Günesürgün. Günesürgün olanlar yani bizler. Bu kitap, anlatı tarzında bu kez. Biraz da anı, günlük, biyografi, otobiyografi gibi oldu.

Kitabı, 2016 yılında, geçen sene yani, 7 ayda yazdım. Nisan ayında başladım ve Kasım ayı başında bitti. Genelde bir gün aralıkla yazdım. Gün aşırı. Bir gün yazdım bir gün durdum. Her ay 13 yazı yazdım.

Kitap aslında yeni yıla girdiğimizde yayınlanacaktı. Yeni yıl hediyesi olarak. Yetişmedi, yayınevi yetiştiremedi. Sonra 14 Şubat olmasını istedim ama ancak bugünlere yetişebildi.

Tamamen blog dışı bir kitap bu. Çok daha kişisel oldu. Bu kez kitabın içinde bir de ayraç var. Kitabın ruhunu yansıtan. Aynı zamanda tüm yazılarımın ruhunu, kitaplarım ruhunu yansıtan. Günesürgün, diğer kitaplarıma benzemiyor pek. Gerçi, diğer kitaplar da birbirine benzemiyor.

Keyifle, mutlulukla yazdım Günesürgün'ü. Umarım sizler, kitabı okuyacak blog arkadaşlarım da okurken mutlu olursunuz. Gündelik yaşamla birlikte giden yazılar oldu bu kez. İlkbahar yaz sonbahar yazıları. Birçok yazıyı çok gülerek yazdım yaaa.

Kitapta, genelde yazılar İstanbul, Ankara, İzmir yazıları oldu ayrıca. Üç çok sevdiğim şehir. Yazıların bir kısmı direk olarak yaşadıklarım, bir kısmı da çevreyle ilgili. Çevredeki insanlar yani. İnsanların yaşadıkları.

Ayrıca, dört tane de şiirim var.

Yine her zamanki gibi çok heyecanlıyım.

Ayyy hayat yine çok güzel amaaağğ. Inının ınının ınının tırım tırım tırım.

Yeni kızçem Günesürgün. Sade/Mavi/Fram/Yani/Gün. Beşi bir yerdeee.




19 Şubat 2017 Pazar

SKAM






Norveç liseli ergen gençlik dizisi. Belki biraz Skins ile benzerliği var.

Dizi, şimdilik üç sezon. Dördüncü sezon bekleniyor umutla. Oslo’daki bir okulda geçen dizide, her sezon bir kişinin yaşamı işleniyor. İlk sezonda şirin Eva ile kara kaşlı Jonas’ın ilişkisi merkezinde okuldaki öğrencilerin gündelik yaşamlarını izledik. İkinci sezonda güzel Noora ile yakışıklı Wilhelm ilişkisi odak idi. Üçüncü sezonda ise ilk iki sezondan da tanıdığımız Isak’ın yaşamına odaklandık.

Dizide beş kişilik bir kız grubu var. Şirin Eva, güzel Noora, Müslüman Sana, saf deli dolu Vilde, tombiş Chris. Olaylar onların etrafında dönüyor. Tam güncel günümüz dünyasında geçiyor dizi. Kahramanlar okul ve gündelik yaşamın içinde sürekli olarak, face, whatsapp, instagram kullanıyor.

Çok canlı, çok hayatın içinden bir dizi. Sanki gerçekten de gündelik yaşamlarını izliyoruz. Belli ki oyuncular da kendilerinden katkı yapıyorlar diziye. Ayrıca, oyuncuların röportaj yapmaları da yasak. Bu yüzden her bölüm sürprizli.

Müzikleri çok iyi dizinin. Ancak bu dizi de Skins gibi biraz sert. Herkese göre değil. Yani, sonuçta bir Norveç dizisi. Kültür farklı. Bize çok yabancı konular da var. Ancak şunu kabul etmek gerekir ki, gerçekten de önyargılara karşı bir dizi. Kolay lokma olmayan dizi ancak konunun içine giren için çok keyifli, komik, duygusal ve insancıl.

Umarız daha çok sezonlarını görürüz bu dizinin. Skam, ayıp demek ayrıca.

24 Ocak 2017 Salı

DERİNLER




Arada kitaplarımı okuyan blog arkadaşlarım oluyor. Kitaplarımı sevmelerinden çok kitaplarımdan faydalanmaları hoşuma gidiyor arkadaşlarımın. Okuyup huzur bulmaları veya mutlu olup olumlu motive olmaları. Genelde her zaman okunabilecek, arada bir açılıp orasından burasından okunup sakinleştirici etki yapacak kitap yazmayı seviyorum. Bir arkadaş gibi olacak. O yüzden bazı arkadaşlarım var ki nereye gitseler yanlarında götürüyorlar kitaplarımı. Sınava girmeden önce Sade ve Derin'i okuyan arkadaşlarım oluyor. Veya, kitabın içine sevgili kızıma yazıp ilerde kızım olunca kitabı hediye edeceğim diyen arkadaşlarım.

Zaten hep diyorum, kitaplarımı blog arkadaşlarım için yazıyorum. Bu nedenle, okuyan arkadaşlarım paylaşıyor bazen, hoş oluyor görmek. Bugün instada sevgili İpekböceği paylaştı meselası, Frambeyazlı Hayatı! Bir ara da örneğin sevgili Bir Deli Mavi Semanur Kök en sevdiği 15 kitap arasına Sade ve Derin'i koymuştu. Sonra da yakınlarda sevgili arkadaşım Sessiz Kaldım, hüzün kraliçelerimizdendir kendisi, en sevdiği kitaplar listesine almış yaaa.


Ayy sonraa sevgili Minik Mini tatilde uykuda bile Yani'yi okuyordu, bayram tatilllerinde.


Sonra yakınlarda sevgili Turgay Aksoy da Sade ve Derin'i okumuştu. Daha önce de Frambuazlı Hayat'ı okumuştuydu o.


Ve Turgay ile aynı günlerde sevgili Ece Evren aplamız da okuduydu.


Not: Diğer arkadaşlarımın yazıları ile devam edecek bu yazılarım.

Not: Foti, Ece Evren ablamız.

12 Ocak 2017 Perşembe

PIRASA ÇORBASI




Önce tereyağı, sonra soğan, sonra havuç, sonra pırasa, sonra kırmızı biber, bunları sote ediyoruz, yumuşuyor, sonra da tavuk suyu ekliyoruz ve daha sonra da blenderdan geçiriyoruz.

Tereyağı bir kaşık olacak, soğan ve diğerleri küp şeklinde kesilebilir, havuçlar çok ince.





Ayrıca bir tepside köy ekmeği üstüne zeytinyağı ve sarımsak koyuyoruz, pişince kıtır oluyor. Üstteki çorbanın üstüne kıtır tanelerini döküyoruz.